Yönetmen : Lee Daniels
Dram
Şimdi sırça köşklerimizden çıkıp, hiçbir zaman yanından dahi geçmeyeceğimiz ( geçmeyelim zaten!) hayatlar olduğunu farketme zamanı!
Daha 16 yaşında tecavüzle, şiddetle tanışan Precious'un hayatını izliyoruz. Evde ki hayatı tam bir kabus, tecavüz sonucu özürlü bir bebeğe sahip ve 2. bebeğine hamile, annesi sevgilisinin kızını tercih etmesi! gibi bir mantık yürüterek sevgilisine kızgın olması gerekirken, kızından nefret ediyor ve onun hayatını cehenneme çevirmeye kararlı! Okul hayatı kaos içinde gidiyor ve Precious daha okuma ve yazmayı bile öğrenebilmiş değil.
Filmi izlerken Precious'u sarmak, sarmalamak, geçicek demek, anneyi öldürmek istemek gibi ruh hallerine bürünebilirsiniz. Aslında Precious sarılıp sarmalanacak bir karakter de değil. Yaşadıkları sonucunda ulaştığı olgunluk ve zengin hayal gücü onu hayata karşı zaten ayakta tutuyor. Öyle bir kabullenmişliği var ki bazen anlamakta zorlanabilirsiniz bunu.
Precious rolünde Gabourey "Gabby" Sidibe var ve daha ilk filmi olmasına rağmen bu film ile Oscar'a aday gösterildi.
Ve gelelim anneye, ölsün istemiş olabilirim!! Nasıl bir anne demiş olabilirim, filmin sonunda döktüğü gözyaşları zerre umurumda değil!!!
Anne rolünde Mo'Nique Imes oynuyor, sinir bozucu derecede iyi oynuyor hatta. Bu rolüyle en iyi yardımcı kadın oyuncu Oscar'ını kazandı.
Bakın burada kim var, filmi izlerken kendisini tanımakta biraz zorluk çektim ama :) Aman aman uzun bir rolü olmasa da bence çok iyiydi. Sosyal Hizmetler görevlisi rolünde Mariah Carey.
Ve Precious'un bakış açısını daha da zenginleştiren idealist öğretmenimiz Paula Patton ( Deja vu filminden hatırlayabilirsiniz)
Sınıftaki diğer karakterlere de dikkat.
Yönetmenimizin elindeki konu fakir, arka mahalle de yaşayan, başı belada, zavallı kız ve ona yol gösteren öğretmen gibi klasik bir konu olsa da, diğer yapımlardan ciddi olarak ayrılan bir film. Kesinlikle ön yargıya girmeden izlenmeli. İzleyeceğiniz bir "duygu sömürüsü" filmi kesinlikle değil.
IMBD Puanı : 7.4
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder