4 Nisan 2012 Çarşamba

A walk to remember

A Walk To Remember

Yapım: 2002
Dram, romantik
Yönetmen: Adam Shankman

Film ile ilgili herşeyi yazacağımdan eğer filmi izlemediyseniz ve çok büyük bir hevesle izlemek istiyorsanız SAKIN OKUMAYIN. Hevesinizi kursağınızda bırakma ihtimalim çok yüksek.


Filmi anlatmaya yine filmden bir replikle başlamak istiyorum ki, yazarken içinde bulunduğum durum daha iyi anlaşılsın.

Öğretmen: Bay Landon, kaba olmaya mı çalışıyorsunuz?
Landon: Hayır, kendiliğinden oluyor.

Filmimiz özetle şöyle, Genç liseli bir grup arkadaş, filmin en başında zaten arkadaşların popülerlik, acımasızlık ve kendilerini beğenmişlik derecelerini gayet iyi görüyoruz. Sonra hepsi bir anda nur inmiş gibi muma dönüyor o ayrı. Landon'da (Shane West) grubumuzun başı diyebileceğimiz, yakışıklı cevval cabbar gencimiz. Ve karşınızda inançlı, köyden yeni gelmiş Fadime teyze kıyafetli, o yardım derneği senin, bu tiyatro kolu benim, ay arada kilisede de şarkı çığırayım, çocuklara ders vereyim, piyango bileti satayım da bilmem nereye bilgisayar alayım diye gezen, Kutsal Kitap yutmuş gibi dolaşıp her cümlesinin başını sonunu kitaptan alıntılarla dolduran kızımız Jamie (Mandy Moore).  Bu arada kızımızın babası da rahip, kızımız babasına da bolca "Baba, affetmeye ne oldu?" falan diyor zaten.
Neyse, Landon arkadaşımız başını belaya sokar, ceza olarak Jamie'nin bayıla bayıla yaptığı şeyleri yapmaya mecbur kalır. Ahh ne yazık.. Ama tabi daha Jamie'nin onun yolunu aydınlatacağını falan bilmemektedir.. Bilse koşa koşa gider zaten :)


Pis Landon arkadaşlarının yanında kızımızla dalga geçiyor, kızımızın yerleri süpüren elbisenin üstüne hep giydiği bir hırka var, bir tek hırkan var senin gibi cümleler kurup aşağılıyor, sonra grup olarak hırkaya gülüyorlar bile düşünün artık!! Onunla gözükmek istemiyor ama bir yandan da yardımına ihtiyacı var. O aralarda bir aydınlanma yaşıyor, bu arkadaşlar tiyatro oyununda yakınlaşıyorlar, aşık oluyorlar falan. Kızımız uzak biraz, kırılmış ama Landon vazgeçer mi? Kızımıza hırka hediye ediyor kendini affettirmek için!! ( Burada yazmadan duramayacağım, bir erkek benim hırkamla dalga geçecek, senin 1 tane hırkan var diyecek bana sonra kehh kehh gülücek, bir de utanmadan bana kendini affettirmek için hırka alıcak!! Ben o hırkayla o adamı boğarım!! O hırkanın iplerini tek tek söker, sonra iplerle adamın dudaklarını dikerim.) Tabi bu benim, kızımız büyük bir sevinç ile o hırkayı bir daha hiç üstünden çıkarmıyor, bu kız da bir şeye takınca takıyor anladığımız üzere.. Önce diğer hırka, şimdi de bu..
Çocuğun arkadaşları kıza çok kötü şeyler yapıyorlar, okulda utandırıyorlar, esas oğlan kızı tüm okulun önünde sahipleniyor, kavga ediyor, sonra "bebeğim iyi misin?" diyerek ona sarılıp eve götürüyor falan.. Sonra da işte kız mutlu olsun diye ona yıldız satın almalar, teleskop yapmalar vs vs..



Amaaa bitmedi, biter mi?? Kız hastaymış meğersem ölücekmiş.. Oğlan kızın kapısında yatıyor vs vs.. Neyse kızımızın yapılacaklar listesi var ve listenin 1. sırasındaki madde "annesiyle babasının evlendiği kilise de evlenmek". Yaa tabi ki tam da tahmin ettiğiniz üzere evleniyorlar, hemde o kilise de, ne romantik değil mi?? Sonra o kötü, pis çocukların hepsi oradaydı onlar evlenirken, herkesin kafasının üzerinde bir hare falan..

Allah aşkına kim evlenirken ölü balık gibi bakar ki?? Şu fotoğrafa bir bakın ne demek istediğimi anlayacaksınız;


Daha ne diyeyim ben bilemedim, gerçekten kaba olmamaya çalıştım ama ben bu filmi ciddiye alamadım. Zaten 10 sene olmuş çıkalı izlememişim, bu aralar bir kaç sitede aman da ne aşk filmi, aman da kesin izleyin falan diye birşeyler okuyunca atladım hemen, hatta kendime kızdım, nasıl kaçırdım ben bunu diye ama.. ama işte.. öyle işte..
Belki bir gün "aşk böceği" olup, aydınlanma yaşarsam tekrar izleyip bu yorumu da buradan silerim ama sanmıyorum!!
Kim ölmek üzereyken "gülmelisin" der ki? "Sanki hasta olduğum için bana gönderildin, tüm bunlarda bana yardımcı olman için, sen benim meleğimsin" gibi cümleler kurar ki? Aşk,sevgi güzel şeyler ama ben bu kadar vıcvıc aşkları sevmiyorum demek ki. Bu kadar büyük cümlelere gerek yok, daha sade birşey aşk bence. Daha güzel olabilir miydi bu film? Olabilirdi belki ama hem imkansız aşk, hem liseli ergenler, hem ölüm döşeğinde iyi kızımız.. Love Story çok eskilerde kaldı artık..

Belki merak edeniniz olur diye çok meşhur olmuş repliğini de yazayım, İncilden alıntı olması bile çok yüksek ihtimal...

sevgi her zaman sabırlı ve candandır.
asla kıskanç değildir.
sevgi asla kendini beğenmiş ya da kibirli değildir.
asla kaba ve bencil değildir.
saldırgan ve kızgın değildir.
sevgi başka insanların günahlarından zevk almaz..fakat hakikati sever.
her zaman bağışlamaya, güvenmeye, ümit etmeye hazır ve başa gelen herşeye tahammül eder.

Ama bende diyorum ki "sevgi asla tahammül etmek değildir!" Sevgiyle kalın aşk böcekleri, iyi seyirler
Çok duygusuz anıma geldi bu yazı kabul!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder