Yönetmen: Wes Anderson
2012 - ABD
Komedi, Dram, Romantik
Wes Anderson ile tanışmam Royal Tenenbaums filmi oldu. İyi ki tanışmışım dedim filmden sonra ve Moonrise Kingdom filmini ise heyecanla izledim. Film 1960'lı yılların İngilteresinde küçük bir kasaba da geçiyor. Filmin en özet anlatımı; 2 küçük çocuğun aşkları için herkesten habersiz buluşup, kaçması, sonrasında ise tüm kasabanın onların peşine düşmesi..
Sam (Jared Gilman) katılmış olduğu İzci kampından kaçmıştır. Sam'in kaçısından sonra Suzy'de (Kara Hayward) ortadan kaybolmuştur. İzci başı Ward (Edward Norton), Polis Memuru Sharp (Bruce Willis), Suzy'nin ailesi Walt Bishop (Bill Murray), Laura Bishop (Frances McDormand), Sosyal Hizmetler Görevlisi (Tilda Swinton) ve tüm izci kampının dahil olduğu bir grup tarafından aranmaya başlarlar. Kaçış hikayesi de böylelikle başlar.
Filmin en başından itibaren farkedeceğiniz üzere Suzy'nin ailesi ile yaşadığı ev tam olarak bir masal evi gibi. Renkler, eşyalar, kıyafetler herşey oyuncak havasında ve izlemeye doyamıyorsunuz. İzlemeye doyulmayacak bir başka şey ise filmin çekildiği yer. Ada'ya aşık olmamak ve orada yaşamak istiyorum dememek elde değil. Herşey özenle düşünülmüş ve yerleştirilmiş filme.
Sam ve Suzy'nin ilk buluştuklarında Sam'in elindeki çiçeklerle Suzy'i karşılaması, Suzy için küpe yapıp, Suzy'nin delik olmayan kulaklarını olta iğnesi ile küpeleri takabilmek için delmesi gibi ayrıntılar bana "gerçek ve saf aşk" hissini yaşattı izlerken.
Çocukların büyümüş, büyüklerin çocuklamış olduğu, sorunlu denilen çocuklardansa asıl sorunluların büyükler olduğu bir film benim için.
Herşey masalsı bir şekilde, yer yer komik, yer yer duygusal ama hep keyifle izlenecek şekilde ilerledi.
Başroldeki iki çocuk oyuncu zaten filmde parlamışlar. Bunun yanında genelde çok iyi oyuncuların toplandığı filmlerden korkan biri olarak bu filmde herkes sadece rolü ile vardı ve keyifle izletti. Edward Norton ve Bruce Willis sizi şaşırtacak, onları hep aksiyonlardan hatırlarız oysa. Tilda Swinton zaten hayranı olduğum bir oyuncu, yine hayran olarak izledim.
Seyri çok keyifli, bir daha izlerim dediğim bir film oldu Moonrise Kingdom. Tavsiye ederim. İzlemeyenler için çok detaya girmeden, en özet hali ile anlatmaya çalıştım filmi.
Filmi izlerken bir çok sahnede, bildiğimiz, sevdiğimiz bazı filmlere göndermeler de var..
IMDB Puanı: 8.0
bir film hakkında birşey merak ediyorsam,direkt bloğuna bakmaya başladım artık :) güzel bir kaynak oluşuyor...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim :) Bunu söylemen benim için çok önemli. Umarım iyi bir kaynak olmayı başarır blogum.
Silizlemeyi düşündüğüm bir film, bakalım ben nası bulucam ;)
YanıtlaSilBen sanirim sansliyim bu konuda.umarim bulursun en kisa zamanda,izledigine pisman olmayacaksin ;)
Silheeeey bu yılın en iyi filmi işte bu bence.
YanıtlaSilbeğenmene sevindim.
öbür blogunda virüs var.
bi temizle istersen.
city is my life'dan gelmiş.
hera, eski arkadaşım.
:)
İzlediğim bloglara bağlantı vermiştim. Bağlantıyı kaldırdım sanırım hallolmuştur.
SilEvet çok sevdim filmi, yönetmenin diğer filmlerini de izleyeceğim en kısa zamanda :)
Film vizyona girdiğinde gelen ilk yorumlar başyapıt olduğu yönündeydi. izlediğimde o kadar büyük bir film olmadığını gördüm yalnız herkeste olduğu gibi bende de çok hoş bir tat bıraktı. sevimli hikayesi, görselliği ve tabii Anderson'un tam tarzı bir film olmasıyla sevdirdi kendini :)
YanıtlaSilBen filmi çok beğendim ama başyapıt denirse orada dururum. Öldüm, bittim, bayıldım ama açıkcası bende de başyapıt izlenimi bırakmadı. Kendi tarzında çok iyi bir ve keyifle izlenecek bir film. Anderson'u sevdim, favori yönetmenlerimden olmak üzere :)))
Silevet kendi tarzında çok iyi doğru dedin :) hadi ya öyle diyorsun :))
YanıtlaSilAman derim ben öyle şeyler bakma sen bana :)))
Silwes anderson'la beni kalbimden vurdunuz :)
YanıtlaSil:)) diger filmlerini yazmaya vaktim olmadi ama çok çok sevdim bende..
Sil