29 Kasım 2012 Perşembe

Before Sunrise

Before Sunrise - Gün Doğmadan

Yönetmen: Richard Linklater
Dram, Romantik
1995



Fransız Celine (Julie Delpy) ve Amerikalı Jesse (Ethan Hawke) bir çiftin kavgası sırasında tesadüfen yolculuk yaptıkları trende karşılaşırlar.. Kız Paris'e gitmektedir, oğlan Viyana'da inecektir trenden.. Jesse ertesi gün sabah uçağı olduğunu, parası olmadığından sabaha kadar Viyana sokaklarında dolaşasağını ve kendisine eşlik etmesini ister Celine'den ve böylece film başlar..


Sabaha kadar bol sohbetli, eğlenceli, bazen duygusal, bazen çok romantik bir şekilde Viyana sokaklarını gezerler. Birbirilerini tanırlar, yaşadıkları zorluklardan, hayattan beklentilerine, hayat hakkındaki görüşlerine kadar derinlemesine ve her telden bir sohbetin içine girerler..

Film tamamen diyaloglar üzerinde ve 2 kişi üzerinden ilerliyor buna rağmen asla sıkmıyor. ( Ben zevkle izledim) Farklı kültürlerden gelmiş iki insanın tecrübelerini, hayata karşı bakış açılarını ve beklentilerini doyumsuz bir sohbet eşliğinde sunmuş film bize.


Ben mükemmel görüntüler, mükemmel kıyafetler, sabah kalktığında bile saçlar yapılı gibi, gözler rimelli hatunlar ile yine aynı mükemmellikteki erkeklerin olduğu , "ayrıldılar, barıştılar, kavuştular, biri öldü, diğeri unutamadı, gitti başkasıyla evlendi mutsuz oldu" konulu ve yine tüm filmin "senin için ölürüm, seni öyle böyle seviyorum ki, öyle böyle değil" replikli aşk filmlerinden pek hazetmiyorum. Çünkü gerçek gelmiyor. Yani bir insanın "senin için ölürüm" cümlesinden sonra en ufak bir yanlış anlaşılmada, konuşmak yerine öldüğü sevgilisini terketmesi nedense bana hem duygusal hem mantıken saçma geliyor. (En aklımda kalan klişelerle genelleme yaptım)



Bu sebeplerdendir ki bu filmin; saçlar en doğal haliyle, makyajsız, tek bir kıyafet ile, çok sade ve yalın bir şekilde, Viyananın sokaklarını ve sabaha kadar canlı kalan ruhunu, iki insanın birbirine karşı en gerçek olabilecekleri halini bize aktarmış olması kalbimi fethetti.. Yani aşk demek sonsuz mükemmellik demek değilmiş..Öyle olması da gerekmezmiş zaten..

Ama aşk beklemediğimiz bir anda gelebilir, anlayamadığımız bir şekilde bizi vurabilir ama hayat bizleri farklı yönlere savurabilirmiş.. ve bir insanla geçirdiğiniz 14 saat hayatınızda derin izler bırakabilirmiş..Aşk sadece kavuşmak demek değilmiş..

En çok aklımda kalan cümle ile bitireyim;
Celine: Ben şuna inanıyorum; Eğer bir çeşit tanrı varsa, bu bizim içimizde olamazdı, ne senin ne de benim, ama sadece şu aramızdaki küçük mesafede olurdu. Eğer bu dünyada büyü diye bir şey varsa, bu başka birinin seninle paylaştıklarını anlama çabası olmalıdır. Biliyorum, bunu başarmak neredeyse imkânsız, kim umursar ki? Ama cevap çaba göstermek olmalıdır.

Filmi yeni izlemiş olmak şans sanıyorum, çünkü 2004'te çekilmiş olan Before Sunset'i de hemen arkasından izleme şansımız var, 9 sene beklemek zorunda kalmadık ama Before Midnight için biraz bekleyeceğiz.. Evet 3. film geliyor..

2. Film için Before Sunset

IMDB Puanı: 8.0

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder