9 Mayıs 2012 Çarşamba

Carnage - Acımasız Tanrı

Carnage - Acımasız Tanrı

Yönetmen: Roman Polanski
Komedi, Dram
2011


Filmimiz aslında Fransız oyun yazarı Yasmina Reza tarafından yazılmış olan bir tiyatro oyunu olan "God of Carnage" nin film versiyonu. Film de ana hikayeye bağlı kalınmış.

Film, Nancy Cowan (Kate Winslet) ve Alan Cowan'ın (Christoph Waltz) oğulları Zachary'nin, Penolope Longstreet (Jodie Foster) ve Michael Longstreet'in (John C. Reilly) oğulları Ethan'a saldırması ve Ethan'ın çenesi ve dişlerinin zarar görmesi sonucunda Longstreet ailesinin evlerinde olayla ilgili resmi bir belgenin hazırlanması için buluşları ile başlıyor.


"Şiddet kullanan" çocuğun ailesinin "Kurban" çocuğun ailesine ziyaretin de, özürleri, üzüntüleri, büyük bir içtenlikle! sıralanan, konunun çözümü için çabalayan aileleri izliyoruz. Şiddet kullanan çocuğun ailesi bir türlü evden çıkamıyor, her evden gitme girişiminde kapı önünde söylenen saçma bir söz sonucu konunun uzaması ile yeniden eve giriliyor ve konu çocuklardan aile, evlilik, kadın - erkek ilişkilerine kadar geliyor.


Daha en başında bence Alan'dan ya nefret edersiniz ya da onu çok samimi bulup seversiniz. Ağzına geleni söylemekten pek kaçınmayan, biraz umursamaz ya da gerçekçi ( ben gerçekçi kısmını tercih ediyorum) bir adam. Karısı Nancy ise havalı, oldukça kibar, iyi niyetli, orta yolu bulmaya pek hevesli bir tablo çiziyor.


Penolope disiplinli, fazlasıyla kontrollü (bana öyle hissettirdi) kuralcı bir kadın. Belli kalıpları var bence onların dışına çıkmayı asla istemiyor. Ayrıca onun için doğru olan şeyler tüm insanlık için doğru olmak zorunda gibi bir düşüncesi de var. Çocuğunun iyiliğini düşünen bir anne genelde ama sinirinizi bozabilecek bir karakter. Kocası Michael ise karısına göre daha rahat bir adam, eğlenceli yanları var.


Tabi ki bu yorumları filmin en başında yapıyorsunuz. Ufak bir kriz çiflerimizi tabir yerindeyse zıvanadan çıkartmaya yetiyor. Ondan sonra film aslında çok eğlenceli bir hal alıyor.

Bir ev ve sadece 4 kişi ile geçen film de belki sıkılacağınızı düşünebilirsiniz ama film sıkılmanıza izin vermiyor. Çiflerin zaman geçtikçe ve biraz da içkinin etkisi ile en başta gördüğümüz o hanımefendi salon kadını çizgilerinden nasıl kaydıklarını izlerken bence bolca düşünebilirsiniz de.
Önce erkeklerin eşlerine karşı dayanışması, sonra kadınların erkeklere karşı bir olması, çiflerin birbirine düşmesi, kadınların birbirine düşmesi gibi farklı şekiller de insanların "en gerçek" hallerinin ortaya çıkışını önümüze sermiş film. Kim kimin dostu, kim kimin düşmanı karışıyor bir süre sonra, savaş başlıyor. Pardon biz çocuklar birbirine girdi diye buradaydık değil mi? : )

Evli ve çocuklu çiflerin bile birbirinden bu kadar uzak olması ne kadar da düşündürücü. Zaten Michael'in evlilik ile ilgili hoş fikirleri var :)





Filmle ilgili en sevdiğim replik Alan'ın söylediği "Kimse kendinden başkasını umursamaz. Elbette ki her birimiz bencillikten uzak insanlar olmamızı sağlayacak değişime uğramayı ümit ederiz.. .. Herkes bir şekilde kendini kurtarmak zorunda"

Oyunculuklar için söyleyecek pek bir şey yok bence, hepsi kendini zaten ispatlamış harika oyuncular ve bu film de birlikte harika bir iş çıkartmışlar.
Hepimiz topluma, arkadaşlarımıza, belki eşlerimize, sevgilimize, hatta ailemize bile maskeler takıyoruz. Bazen bir şişe viski yeter gerçek bizi ortaya çıkarmaya..

Dileğim tüm insanların bir şişe viski içmiş halinin ortalarda dolanmasıdır...

Not: Bazı sinema sitelerin de "Paraları yok, bir kaç insanı bir odaya doldurup film çekmeye çalışıyorlar", "Bu neydi anlamadım, çok sıkıcı, böyle film mi olur", "Basit bir konu, bir odanın içinde geçen 4 kişinin konuşmaları ve tahmin edilebilir bir son. Kısacası çok sıkıcı"  gibi yazılar okudum. Aman diyeyim siz de okursanız lütfen bunları ciddiye almayın. Nice güzel film bu yorumlar sebebiyle güme gidiyor.. Yorumlar için ise sanırım hiç birşey söyleyemeyeceğim!!

Film izlerken düşünmeyi seviyorsanız, izlediğiniz filmin illa ki bir sonu olması gerekmiyorsa, kara mizahtan hoşlanıyorsanız, "gerçek" filmleri seviyorsanız bence mutlaka izlemelisiniz.

IMDB Puanı: 7.3

5 yorum:

  1. film blogu harika olmuş.. ellerine saglik :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok mutlu oldum :)) Teşekkür ederim.

      Sil
  2. Yeni izledim. Başarılı bir tiyatro uyarlaması kabul ediyorum ama son zamanlarda izlediğim en rahatsız edici film oldu. Tüm filmi diken üstünde izledim. Oyunculuklara diyecek yok ama Roman Polanski'den daha iyisini beklerdim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beklentiler :))) Ben sanırım izlerken filmin çok içine girdim, tamamen konuya odaklandım, konuyu sevdim ve çok keyif aldım. Tiyatro oyunu olması, yönetmeni vs arka planda kaldı benim için. Bir daha izleyip, bir de öyle bakayım :)

      Sil
  3. evet beklentiler belirleyici oluyor genellikle :)) peki :)

    YanıtlaSil